Ünlü gastronomi müellifi Vedat Milor, toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımla yeni bir tartışmanın gündeme gelmesine neden oldu. Etsiz çiğ köfte için, ‘İstanbul’da çiğ köfte yok. Hepsi aslında kısır’ diyen Milor’a çiğ köfteciler reaksiyon gösterdi.
Milor’u çiğ köfte yemeye davet eden Çiğ Köfte Üreticiler Derneği (ÇİĞ-DER) Genel Sekreteri Mehmet Kamar, etli çiğ köftenin sıhhate ziyanlı olduğunu, etsiz çiğ köftede ise ceviz, fındık ve fıstık olduğunu söyledi. Çiğ köfteciler ise, ‘Kısır ve çiğ köfte ortasında dünya kadar fark var’ diyerek tezlere karşılık verdi.
“ETLİ ÇİĞ KÖFTEYİ YASAKLAMAK ÇILGINCA”
Vedat Milor, “Bu hoş bir kısır. Bunun ismine çiğ köfte diyorlar. Bu çiğ köfte değil, kısır. İnanılmaz bir şey, çiğ köfte dünyanın en lezzetli soğuk mezelerinden bir tanesi. Bu esasen pişiyor, yoğururken biber ile pişiriyorsun. Bunu bakanlık yasakladı diye yapmıyorlar. İnanılmaz birşey. Ondan sonra da ‘Yok başkalarıymış, yok bizi tanıtmıyorlarmış, şuymuş, buymuş’ Bizim en büyük düşmanımız kendimiz. İçten vuruluyorsun, hançerleniyorsun. Bunu yasaklamak…Tamam anlıyorum, bakteri fakat taze olması lazım. Aslında her yemekte bakteri olabilir. Bunu yasaklamak bence çılgınca bir şey” dedi.
“BİZ TİCARİ ÇİĞ KÖFTE ÜRETİYORUZ”
Çiğ Köfte Üreticiler Derneği (ÇİĞ-DER) Genel Sekreteri Mehmet Kamar, “Vedat Bey’in demecini biz de gördük ve açıkçası şaşırdık. Vedat Beyefendi bilmiyorum nerede çiğ köfteyi tüketiyor, buyursun kendisi gelsin ve bünyemizdeki bütün şubelerimizde çiğ köftenin gerçek lezzetini görebilir. Biz etsiz çiğ köfte yapıyoruz zira etli çiğ köfte nitekim sıhhate ziyanlı. O, özel günlerde tüketilen bir çiğ köfte. Biz ticari çiğ köfte üretiyoruz. Tüm Türkiye’nin dört bir yanına, hatta dünyaya bu lezzeti ulaştırıyoruz. Bu lezzet şu anda dünya mutfağının da vazgeçilmezi haline geldi. Anadolu mutfağı artık dünya mutfağına dönüştü” sözlerini kullandı.
“B12’NİN DAHA FAZLASI VAR, OMEGA 3 İÇERİYOR”
Kamar, “Çiğ köftemizde et yok lakin etten daha fazlası var. İçerisinde 12 bitki ve baharat, ayrıyeten ceviz, fındık, fıstık var. Emin olun, etli çiğ köftede aldığı lezzetin çok daha ötesini hem de daha sağlıklı bir halde bütün vatandaşlarımız alıyor. Etli çiğ köftenin temel unsuru et. Eti bulgurla yoğurarak içerisine de salçasını, bitki ve baharatını koyarak oluşturduğunuz bir yiyecek tipi. Etsiz çiğ köftede, etin dışında etten daha fazlası var. Etteki kalorinin de daha fazlası var. B12 vitaminin daha fazlası var, Omega 3 içeriyor, bilhassa eti aratmayan ceviz, fındık, fıstık içerdiği için. Sıhhat açısından da, lezzet açısından da, şifa açısından da etsiz çiğ köfte her tarafıyla etli çiğ köfteden daha iyi” diye konuştu.
“BİZ ÇİĞ KÖFTEYE SIHHAT KATTIK”
Kamar, “Adıyaman çiğ köftesini kısırla bağlayabilmeniz için uçurum üzere fark var ortada. Sıradan bir vatandaş bile kısırla çiğ köfteyi ayırt edebilir. Yasal olarak da etli çiğ köftenin satışı yasak zira sağlıklı değil. Eti alıp çabucak tüketirseniz problem yok. Biz ticari çiğ köfte üretiyoruz, şubelere gönderiyoruz. Her tarafıyla hijyenik olması lazım. Bundan ötürü da mutlaka etin olmaması lazım. İlla sıhhatsiz bir yiyecek yiyeceğim diyorsa, et arıyorum diyorsa bir vatandaş bilhassa talep eder. Biz çiğ köfteye sıhhat kattık. Çiğ köfteyi büsbütün insanların vazgeçilmez lezzeti olacak halde ve sağlıklı, hijyenik bir eser olarak ürettik. Çiğ köfte, yöremizle, ülkemizle özdeşleşen ulusal bir yiyeceğimiz. Dünyadaki fast food zincirlerinin zincirini kırdık. Öz Anadolu’nun, öz yiyeceği, öz fast food’u çiğ köfteyi tüm halkımıza sunduk. Artık çiğ köfte bir kültür haline geldi. Yalnızca Anadolu’nun değil, 7 bölgenin yiyeceği haline geldi. Kısır da hoş bir yiyecek lakin emin olun çiğ köfteyle kıyaslanamaz” tabirlerini kullandı.
“GELSİN DE BİR DE BİZDEN YESİN”
13 yıldır çiğ köfteci olan Mehmet Kanza da, “Vedat Beyefendi hiç çiğ köfte yememiş, gelsin bir de bizden yesin derim. Bulgur, baharat, ceviz en kaliteli materyallerle üretildiği için çiğ köfte diye geçiyor. Kısırla bir alakası yok. Etli çiğ köfte çabucak zehirleme yapıyor piyasada satmak yasak. Yaptığınız üzere çabucak tüketmek zorundasınız” dedi.
