CNN TÜRK Meteoroloji Danışmanı Prof. Dr. Orhan Şen bizi bekleyen kuraklık tehlikesine dikkat çekti. Orhan Şen’in açıklamalarına nazaran; “Sıcaklıklar ortalamada devam ediyor. Çarşambadan itibaren artmaya başlayacak. Bugüne nazaran 4-5 derece artacak. Marmara, Ege, İç Anadolu ve Güneydoğu’da sıcaklıklar 40 dereceyi zorlayacak.”
Aşırı sıcakların giderek artacağına dair açıklamaların akabinde Uzman Psikoloğu Tuğçe Denizgil, çok sıcakların insan psikolojisinde yol açtığı olumsuz tesirleri lisana getirerek bu tesirlerden nasıl korunabileceğini anlattı.
“Stresi kabaca, organizmanın ahenk kapasitesini etkileyen etmenlere ve yaşanılan değişime ahenk sağlama reaksiyonu olarak tanımlayabiliriz” diyen Uzman Psikoloğu Tuğçe Denizgil, bu bağlamda, artan sıcaklık ortalaması ile nemin vücut üzerinde halsizlik, kalp çarpıntısı, ateş basması, yüksek tansiyon üzere istenmeyen meselelere neden olmasının yanı sıra, insan psikolojisini de yakından etkilediğini bildirdi.
Sıcak havalarda uyku sorunlarının de sıkça karşılaşılan problemlerden biri olduğunu belirten Denizgil, yetersiz uykunun, bitkin ve yorgun hissetme ile tahammülsüzlüğü de beraberinde getirebildiğini tabir etti. “Yaz aylarında yaşanan kıymetli psikiyatrik yakınmalardan biri de uykusuzluktur” diyen Tuğçe Denizgil şöyle devam etti:
“Buradaki en değerli faktör ise uykusuzluğun bipolar hastalığının, çok sevinçli, haraketli vb. manik periyodu tetikleyebilmesidir. Ayrıyeten uykusuzluk gün içerisinde huzursuzluk, sonluluk, tahammül edememe ve gerginliğe de yol açabilmekte, bu da gerek duygusal, gerek toplumsal, gerekse profesyonel ilgilerde yıpranma ya da bozulmaya yol açabilmektedir.”
Artan yaz sıcakları nedeniyle açık havada gerçekleştirilen aktivitelerin sekteye uğraması ya da azalmasının kelam konusu olduğu durumlarda da bireylerde huzursuzluk halinin yaşanabileceğini söyleyen Tuğçe Denizgil, bir öbür kıymetli sorunun ise dikkat gerektiren işleri sürdürmede yaşanan olumsuz etkilenmeler olduğunu belirtti.
“SICAK HAVA EN ÇOK ANKSİYETE BOZUKLUKLARINA NEDEN OLUYOR”
“Hava sıcaklığındaki artışlar bilhassa ruhsal hastalıklar içinde en çok anksiyete bozukluklarına neden olabilmektedir” sözünü kullanan Psikolog, nem oranındaki artışların ise panik bozukluğu olanlar için huzursuzluk hissi oluşturduğunu, bu şahısların atak geçirme sıklığının da bu bağlamda artabildiğini aktardı.
Birçok insan için rahatlama, deniz ya da tatil manasına gelen yaz aylarının birtakım şahıslarda ise öfke denetleme sıkıntılarında artışa yol açabildiğini söyleyen Denizgil, araştırmaların, birçok toplumsal olayın yaz periyoduna ya da sıcak havalara denk geldiğini, cürüm sürece oranlarında ise tekrar bu devirde artış yaşandığını gösterdiğini bildirdi. Birçok kişinin tatile çıktığı vakit alkol ya da unsur kullanımını artırabildiğini kaydeden Uzman, tatil periyodunun bağımlı bireyler ya da tedavi süreci devam eden hastalar için alkol ya da unsura kolay ulaşmak açısından hayli riskli olabileceğini kelamlarına ekledi.
PSİKOLOJİNİZİ BU HALDE KORUYUN!
Tuğçe Denizgil, yaz mevsiminde sıvı tüketiminin gereğince olmadığı vakitlerde çok terleme nedeniyle beden elektrolit istikrarının bozulabileceğini, halsizlik, yorgunluk, iştah kaybı, isteksizlik hissi yanında çabuk öfkelenme üzere davranışların artabileceğini söyleyerek şu tekliflerde bulundu:
“Yaşanabilecek olumsuz tesirleri en aza indirgemek maksadıyla yaz aylarında sıvı tüketimine daha çok dikkat edilmesi gerekmektedir. Sıcak havalarda tercih edilecek rahat kıyafetler, bedeni daha konforlu hissettirip, gerilimi azaltabilir. Hissedilen sıcağın tesirlerini azaltmak ve ahenk sağlamak öncelikli maksadımız olmalıdır. Daima negatif otomatik niyetlere odaklanmak, yaşanılan gerilimi artıracağından, şahıslar için temel gaye gerilimi denetim etmek olmalıdır. Ayrıyeten akşam saatlerinde keyif alınabilecek vakitler oluşturulmalı, gün içinde sıcaklardan ötürü ket vurmak zorunda kalınan aktiviteleri gerçekleştirmeye ihtimam gösterilmelidir.”
