Son vakitlerde “Elektriğe artırım gelecek” tezleri gündemden düşmüyor. Karşılaştırma sitesi encazip.com’un kurucusu ve tasarruf uzmanı Çağada Kırım, elektriğe artırım gelecek argümanlarıyla ilgili öngörülerini paylaştı.
Son günlerde “Elektriğe artırım mı gelecek” soruları gündem olurken artırımın ne vakit geleceği konusu da tartışılmaya devam ediliyor. Elektriğe ne oranda artırım yapılacağı Güç Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından belirleniyor. Yılın her çeyreğinde yapılan elektrik zammı ise 2023 yılının başından bugüne kadar şimdi yapılmadı. Bu durum da “elektriğe artırım gelecek” savlarını güçlendirdi. Karşılaştırma sitesi encazip.com’un kurucusu ve tasarruf uzmanı Çağada Kırım, elektriğe artırım gelip gelmeyeceğini ve beklenen artırım oranını kıymetlendirdi.
“Maliyetle etkin güç bedeli ortasındaki makas açılıyor”
encazip.com’un araştırmasına nazaran, maliyetle faal güç bedeli ortasındaki makas açılıyor. Piyasadaki elektrik fiyatı 1,95 TL iken konutta düşük kademe 48 kuruş, yüksek kademe elektrik fiyatıysa 1,13 TL. Ticarethanelerde düşük kademe 1,45 TL iken yüksek kademe 2,21 TL. Dağıtım bedeli ise 85 kuruş. Bu oranlara nazaran konutlarda elektriğin ziyanına kullanıldığını belirten tasarruf uzmanı Çağada Kırım “Dağıtım bedeline artırım geldi lakin elektriğe gelmedi. Bu durum maliyetle etkin güç bedeli ortasındaki makasın açılmasına neden oluyor” dedi.
“Sanayi ve ticarethanede önemli bir artırım ihtiyacı gözükmüyor”
“Tüm dünyada olduğu üzere meskenlerde kullanılan elektriğin sanayi ve ticarethanelerde kullanılan elektrik fiyatından fazla olması lazım” diyen tasarruf uzmanı Çağada Kırım, şunları söyledi: “Tarife ve elektrik maliyetlerine baktığımızda bilhassa sanayi ve ticarethanede önemli bir artırım ihtiyacı gözükmüyor. Temel ihtiyaç konut abone kümesinde çünkü tarifede düşük tüketimde yüzde 400, yüksek tüketimde ise yüzde 72’lik bir farkın olduğunu görüyoruz. Bu farkın bir biçimde sübvanse edilmesi lazım. Bu sübvansiyonun çapraz sübvansiyon ismini verdiğimiz yolla yani sanayi ve ticarethane abone kümesini daha da zamlandırıp konut abone kümesini sabit tutmak biçiminde olmaması çok kıymetli. Şu anda konutlarda yüklü bir artırıma muhtaçlık duyulduğu gerçek ve bunun direkt olarak konutlara yapılması lazım. Aksi takdirde, yeniden sanayi ve ticarethane kümesine yüklenilirse enflasyon açısından çok daha olumsuz sonuçlar doğar.”
“Zam gelip gelmeyeceği şimdi net değil, 1 Ekim’de belirli olur”
Kırım, elektriğe artırım geleceğine dair rastgele bir açıklamanın olmadığının altını çizerek bu argümanlarla ilgili şöyle konuştu:
“EPDK tarafından yılın her çeyreğinde yapılan artırım bugüne kadar yapılmadı. Yılın son çeyreği yaklaşırken bu tezlerin artması olağan. Beklenen artırımın her an gelebileceği düşünüldüğü için artırım savları gündeme gelmiş olabilir. Şu anda net olarak gördüğümüz konutlardaki artırım gereksinimi. Genel şartlara baktığımız vakit artırım beklentisinin hakikat olduğunu lakin konuşulan oranların spekülasyondan öteye geçmediğini söyleyebilirim. Nihayetinde en geç 30 Eylül’de yeni tarife açıklanacak ve hepimiz o vakit öğreneceğiz.”
“Yüzde 200’e kadar yapılan artırım olağan bir oran olacaktır”
Özellikle meskenlerde kullanılan elektriğe uzun müddettir artırım yapılmadığına dikkat çeken Kırım, kelamlarına şöyle devam etti:
“2023 yılında yapılması beklenen artırımlar yapılmadı. Yılın birinci üç çeyreğinde konutlarda kullanılan elektriğe gereken artırım yapılmadığı için şu anda konutlarda kullanılan elektriğe yüzde 200’e kadar artırım yapılsa bile bizi şaşırtmaz. Yani yüzde 200’e kadar yapılan artırım tüketici fiyatlarının maliyetlere yaklaştığı fiyat olacaktır. Yıl içerisinde endüstride kullanılan elektriğe artırım yapıldı. Lakin tekrar konutlara değil de endüstriye artırım yapılırsa bu artırımlar vatandaşı da makus etkileyecektir. Sanayi elektriğine artırım yapılması, enflasyona da olumsuz tesir eder. Konutlara yapılan artırım yalnızca elektrik faturasını artırır lakin sanayi ve ticarethaneye yapılan artırım tüm mal ve hizmetlere yansıyarak her şeyin fiyatını artırır. Münasebetiyle sanayi ve iş yerleri elektriğine yapılacak artırım, vatandaşlara da dolaylı olarak yansır, artırım kararı verirken çok dikkatli olunmalı ve artık kesinlikle çapraz sübvansiyondan kaçınılmalıdır.”
