Çoğunlukla cerrahi teşebbüsler, kemoterapi yahut radyoterapi sonrasında görülen lenfödem, uzuvların olağandışı derecede şişmesi, yüzük ya da bileziğin sıkması, ciltte gerginlik ve parlaklık üzere çeşitli belirtilerle ortaya çıkıyor. Hastaların durumu geç fark etmesi, tedavinin zorlaşmasına ve daha uzun sürmesine sebep oluyor.
Fizyoterapist Enes Koçoğlu, lenfödem hastalığının; gerçek teşhis, gerçek tedavi ve hasta ahengi ile tedavi edilebildiğinin altını çizdi. Lenf tedavisi için dünyada altın standart kabul edilen kompleks dekonjestif tedaviyi (Boşaltıcı terapi) hakkında bilgi veren Fizyoterapist Koçoğlu:
“Tedavi iki fazdan oluşmaktadır. Birinci fazda hastamızı bilgilendiriyoruz. Daha sonra hastamıza halk ortasında lenf masajı olarak bilinen manuel lenf drenajı uyguluyoruz. Bu sistem lenf sistemini bedende aktive etmiş oluyor. Hasta bölgeyi, sağlam tarafa yönlendiriyoruz. Akabinde çok katmanlı bandajlama uygulayarak, lenf sistemini tam manasıyla desteklemiş oluyoruz.” biçiminde konuştu.
Bandaj sonrasında hastalara kesinlikle idman vererek, lenf akışını tam manasıyla desteklediklerini vurgulayan Koçoğlu, “Hastamızın ödemi de maksimal düzeyde azaldıktan sonra hekimimizle koordine ederek, ikinci faza geçiyoruz. İkinci fazda da hastamıza bası giysisi planlıyoruz. Hastamız, bu bası giysisini ömür boyunca kullanarak, tedavisini bu halde devam ettirmiş oluyor. Bu biçimde şikâyetlerinin önüne geçmiş oluyoruz” dedi.
TANI KONULDUKTAN SONRA NELERE DİKKAT EDİLMELİ
Lenfödem tanısı konduktan sonra dikkat edilmesi gereken noktaları sıralayan Fizyoterapist Koçoğlu, “Hastalarımızın katiyen hamam kaplıca saunaya gitmelerini istemiyoruz. Çok sıcak, çok soğuk uygulamalardan kaçınılmasını, duş alırken o beden bölgesini ılık suyla yıkanmasını tırnakları ile kaşımamasını, kese yapılmamasını kesinlikle hastalarımıza öneriyoruz. Zira dokular ortası biriken proteinden varlıklı sıvı enfeksiyon kapmaya çok yatkın olduğu için hastalarımızın buna çok itina göstermesi gerekiyor” sözlerini kullandı.
Lenfödem tedavisi gören 72 yaşındaki Kadriye Alım, 10 yıl evvel olduğu kanser ameliyatından iki yıl sonra kolunun şiştiğini ve lenfödem tanısı aldığını tabir etti. gördüğü tedavi ile ilgili konuşan Alım:
“Kolumun şişliği indi. Hem mordu hem şişti. Artık evvelkinden çok çok daha uygunum. Elimi hiç ağzıma götüremiyordum. Artık biraz daha getiriyorum. Su falan içeyim diye uğraşabiliyorum. Onları içe biliyorum.” dedi.
