Cumhuriyet tarihinin en büyük felaketi sonrası bölgeyi gezdiğimizde ve Hatay’daki durum ile kıyaslandığında, kurtarma önceliğinin Kahramanmaraş’a verildiğini gözlemlemek sıkıntı olmuyor.
Çadır meselesinin en az, konteyner yoğunluğunun en fazla olduğu kent olarak göze çarpıyor Kahramanmaraş. Birinci günlerdeki ihmal büyük bir öfke oluşturduğunu belirten yurttaşlar, siyasalların bu yüzden birinci hafta alana çıkmaya çekindiklerine dikkat çekiyor. O denli ki “İlk bir hafta alana çıkmaya çekindik” kelamı AKP’li bir lokal yetkiliye ilişkin.
Sonrasını yeniden yurttaşlardan dinliyoruz: “Durumun kendileri açısından makûs olduğunu fark eden iktidar, vilayet yöneticilerine ‘ne yapın edin, bize oluşan öfke ve kızgınlığını lehimize çevirin’ bildirisi yolladı.”
İlk günlerdeki ihmale karşın sonrasında tüm imkânların Kahramanmaraş’a seferber edilmesi, muhazakâr kesimde “Yıktı ancak yeniden yaparsa Erdoğan yapar” algısını yaratmış. Erdoğan için de Kahramanmaraş çok kıymetli diyen kentin yerlisi arkadaşım durumu şöyle açıklıyor: “Çünkü onun düşün dünyasının başşehri burası.”