Kalça kireçlenmesinde, toplumdaki yaygın inancın tersine, kalça eklemine içeriden bakıldığında çaydanlığın tabanında görüldüğü üzere bir kireçlenme tablosu görünmediğine dikkat çeken Op. Dr. Murat Baloğlu, belirtilerini şu halde sıraladı:
“Kalça eklem hareketleri ile birlikte ağrının olması, kasığa vuran ağrı, sağdan sola dönerken, oturup kalkarken bilhassa kalçada hissedilen ve bacağa yayılan ağrı”
Kalça kireçlenmesine erken müdahale edildiğinde cerrahiye gerek kalmadan tedavi planlanabiliyor. İleri evrede cerrahi kaçınılmaz oluyor ancak günümüzde kullanılan seramik protezler ile başarılı sonuçlar elde diliyor. Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Op. Dr. Murat Baloğlu, kalça kireçlenmesi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.
“TRAVMA OLAN GENÇLERDE DE GÖRÜLEBİLİR”
Kalça kireçlenmesi kalçada bilhassa femur başı diye isimlendirilen topuz kısımda, kıkırdakta aşınma yahut yıpranmanın neden olduğu bir durum olarak tanım eden Op. Dr. Murat Baloğlu, “Kalça eklemi, yapısı nedeniyle beslenmesi başka eklemlerin beslenmesinden daha azdır. Bu bölgeye kan akışı başka eklemlerdeki üzere olmamaktadır. Hasebiyle birinci sıkıntılar kalça ekleminde görülebilir. Kalça kireçlenmesi çoklukla dizde kireçlenme görülen yahut belinde bir rahatsızlık olan hastalarda görülür. Kalça kireçlenmesiyle şayet genç yaşlarda bir travma kelam konusu değilse, 55-60 yaşından sonra karşılaşılır” kelamlarına yer verdi.
“ANCAK İLERİKİ DEVİR HASTALARDA BAŞVURULAN TEK YOL CERRAHİDİR”
Op. Dr. Murat Baloğlu, kalça kireçlenmesinin bilhassa şu bireyler ve durumlarda görüldüğünü açıkladı:
“Belde ve dizde sorunu olan bireylerde, ileri yaşta, doğuştan kalça çıkığı olanlarda, kalça ekleminde sorun olan hastalarda, uzun mühlet steroid kullananlarda, erken periyotta takviye tedaviler yarar sağlıyor. Kalça kireçlenmesinde dinlenirken ağrının olması ve yürürken ağrının artması kıymetli belirtilerdir. Kalça kireçlenmesinde genelde hastalar ilaç tedavisi ve fizik tedaviye başvururlar. Erken devirde fark edilen kalça kireçlenmesinde kök hücre tedavisi, PRP, kolajen ve öteki dayanak tedavilerden yarar sağlanır. Lakin ileriki devir hastalarda başvurulan tek yol cerrahidir. Cerrahide kalça protezi yapılır.”
Op. Dr. Murat Baloğlu, kalça kireçlenmesinin belirtilerini ise şu halde sıraladı:
“Kalça eklem hareketleri ile birlikte ağrının olması, kasığa vuran ağrı, sağdan sola dönerken, oturup kalkarken bilhassa kalçada hissedilen ve bacağa yayılan ağrı”
“KALÇA PROTEZİ AMELİYATINDAN SONRA BİLHASSA HASTANIN YÜRÜMESİ SAĞLANIR”
Kalça protezi ameliyatının hareket özgürlüğü sağladığına dikkat çeken Op. Dr. Murat Baloğlu, “Kalça ekleminin yüzde 50’sinden daha azını tutan bir sorun varsa o vakit kurtarıcı ameliyatlara başvurulur. Kurtarıcı tedaviler olarak yüzey artroplastisi ya da kıkırdak/kemik nakli uygulanır. Kalça protezi cerrahisi gerekliyse hastaya ergonomi sağlayan seramik protezler tercih edilir. Bunlar aşınması daha az olan protezlerdir. Kalça protezi ameliyatından sonra hasta hastanede 3 gün yatış yapmakta ve 3. günün sonunda yürüyerek gidebilmektedir. Kalça protezi ameliyatından sonra bilhassa hastanın yürümesi sağlanır. 1 buçuk 2 ay sonrasında ise hasta günlük yaşantısına bir kısıtlama olmadan dönebilmektedir. Ameliyattan sonra da hastanın kilo denetimi, fizik tedavi ve uygun spor ile gerekli kasların güçlendirilmesi çok önemlidir” dedi.
“PROTEZ HİÇ YOKMUŞ GİBİ”
Ameliyattan sonra hastaya bir hayat biçimi belirlendiğini kelamlarına ekleyen Op. Dr. Murat Baloğlu, “Tuvalet eğitimi dahil, hastanın oturuş kalkışının nasıl olmasının gerektiği öğretilir. 3 aya kadar tabibin önerdiği biçimde hareket etmesi istenir. Lakin 3 aydan sonra hastaya pek bir kısıtlama yapılmamaktadır. Bilhassa kas seviyesi düzgün olan ve genç hasta kümelerinde kalça protezi yüz güldürücü bir ameliyattır. Protez hiç yokmuş üzere hastalar hayatlarına devam edebilmektedirler” tabirlerine yer verdi.
“AMELİYATTAN SONRA TÜM BEDENİ GÜÇLENDİRİCİ SPORLARA YÖNELİN”
Kalça protezi ameliyatından sonra yalnızca kalça eklemini müdafaanın kâfi olmadığını belirten Op. Dr. Murat Baloğlu, ikazlarını şöyle sıraladı:
“Aynı vakitte bel ve dizi de koruyacak idmanlara yönelmek gerekir. Ayrıyeten bedendeki kasları da güçlendirmek çok kıymetlidir. Kalça eklemini ilgilendiren bütün idmanlarda bel güçlenmezse olmaz. Münasebetiyle yüzme, aletli pilates üzere tüm vücudu çalıştıran, aşikâr bir bölgeye yük yüklemeyen ve kas güçlenmesini sağlayan sporlar yapılmalıdır. 25 derece ile bisiklet sürmek (ayakların ucu ucuna pedala yetiştiği) de yararlı olmaktadır.”
