Trabzonspor yeni hocası Nenad Bjelica’nın ufak değişimleri ile yeterli işler yapmaya çalışıyor.
İlk maçta Antalyaspor önünde 3 puanı, ‘görev sadıklığını’ ön planda tutup aldılar. Meskeninde 4-1-4-1’i seçti Hırvat hoca, tek golle de iş bitti. Bakalım az sonra Rams Park’ da değişim yapacak mı? İki grupta alışıla gelmiş 11’leri ile sahadalar.
Uğultu kulakları sağır edercesine, tempoda yüksek düzeyde gidiyor. Abdülkerim’den sıyrılan Trezeguet, birinci tehlikeli teşebbüsü Trabzonspor ismine yaptı. Çok geçmeden Galatasaray hakimiyeti ele aldı. Dakikalar 23’ü gösteriyordu ki; enfes bir gol izledik. Torreira’dan, Bakasetas’a önde baskı; Kerem’in topu kapışı, Icardi’ye usta işi pası, golcü durur mu; enfes bir dış üstü vuruş ve de topun ağlarla buluşması. Daha sonraki kısımda, iki grupta gol alanına çabuk ulaşırken; sonuç alıcı bir fırsat bulamıyorlardı. Bunda ki ana sebep, gol tertiplerdeki eksiklikti.
İki hoca da devre ortasında oyuncularına bu olumsuzluğu iletip, işler hale sokturabilecek mi? Galatasaray birinci yarıya nazaran, daha olumlu işler yapmaya başladı. Bölge geçişlerini daha sıklaştırırken, golü daha düşünür oldular. Trabzonspor neden bu kadar geriye çekildi, çok mu yoruldular; yoksa taktik mi değiştirdiler. Su molası sonrası her şey net bir biçimde belirli olur. Yorgunluk, sakatlık değişimleri de beraberinde getirdi.
Trabzonspor’da 3, Galatasaray’da 2 değişim birden. Dk. 85 Bakambu’dan, Icardı’ye şık pas; o da ne makus bir vuruş ve kaçan kıymetli bir fırsat. Son dakikalar Trabzonspor gol alanına sokuluyor da, sokulmakla kalıyorlar. Kaan Ayhan giriyor, 3 dk. geçmiyor ki; Icardi’nin başına yolluyor, top filelerde. Arjantin’li ‘atın bana atın’ diye efeleniyor. Atıyor da bu kere ofsayta takılıyor. Bu türlü golcün olsun yeter…