Özellikle gebe bayanlar için kıymetli bir protein kaynağı olan kırmızı et tıpkı vakitte yanlış pişirildiğinde ve tüketildiğinde, hem anne hem de bebek için tehlikeli olabiliyor. Çiğ yahut düzgün pişirilmemiş kırmızı etin Toksoplazma, Salmonella, Brusella ve tenya üzere hastalıklara neden olabileceğini belirten uzmanlar, çiğ etin temas ettiği mutfak aletlerinin de düzgünce temizlenmesi gerektiğini ve öbür besinlerle temas etmesinden kaçınmak gerektiğini vurguluyor.
“ÇİĞ ET TÜKETİMİ VE ÇİĞ ET İLE TEMAS ETMEK TEHLİKELİ OLABİLİR”
Prof. Dr. Selahattin Kumru, anne adaylarının Toksoplazma enfeksiyonlarına yakalanması durumunda hem anneye hem bebeğe önemli riskleri olabileceğini belirtti.
Kumru, “Anne adayı çiğ etten enfeksiyon kapabilir. Bu durumda düşük, erken doğum yahut kalıcı ömürler ile doğum sonrası bebeği kaybetme ya da sakatlıklar üzere önemli sıkıntılar yaşayabilir. Anne karnındaki bebeğin kalıcı kimi rahatsızlıkları da yaşayabileceğinin altını çizen Perinatolog Selahattin Kumru, “Anne adayının enfeksiyonu kapması durumunda bebekte göz enfeksiyonu, görme kaybı, sarılık, dalak ve karaciğer büyümesi üzere olumsuz durumların yanında zihinsel mahzur ve işitme kaybı da görülebilmektedir” halinde söz etti.
Çiğ ve az pişmiş et yemek kadar çiğ etin temas ettiği eserlere de dikkat etmek gerektiğini vurgulayan Kumru, “Ete dokunmak hamileler için tehlikeli değildir lakin anne adayı elini parazitlerden gereğince temizleyememiş olabilir. Bu durumda farkında olmadan elini ağzına götürebilir. Birebir vakitte etin kesildiği bıçak, üzerinde doğrandığı kesme tahtası üzere çiğ etin değdiği tüm mutfak araçları da risk barındırmaktadır ve çiğ ette bulunan parazitlerden arındırılmalıdır” dedi.
“KIRMIZI ETİ DİNLENDİRDİKTEN SONRA TÜKETMEK ÖNEMLİ”
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı, Perinatolog Prof. Dr. Selahattin Kumru, kırmızı etin değerli bir protein kaynağı olduğunu lakin Kurban Bayramı’nda çok tüketiminden kaçınmak gerektiğini, kızartılmış et yerine haşlanmış, buğulanmış yahut ızgara olarak tüketilmesini önerdiğini söyledi. Kumru şöyle devam etti:
“Etin en az 24 saat serin bir yerde dinlenmesi kıymetlidir. Zira âlâ dinlendirilmemiş et hazım ve mide sorunu oluşturabilir. Bununla birlikte çiğ köfte, kurban etinden yapılan salam ve sosis üzere çiğ tüketilen eserlerden de gebelik mühletince uzak durmak gerekir. Bunun yanı sıra kırmızı et tüketirken demir emiliminden gereğince faydalanabilmek için etin kesinlikle bol yeşil salata yahut zerzevat ile birlikte tüketilmesini ve haftada 4’ü geçmeyecek biçimde günde 150-200 gramlık porsiyonlar olarak tüketilmesini öneriyorum. Çiğ etten uzak durmalıyız lakin çok pişmiş eti de önermiyorum. Zira bu durumda da içerisindeki yararlı besinleri kaybedebilir. Buradaki istikrar önemsenmelidir.”
Kumru, hamilelerin tüm besinlerde çoka kaçmasının ziyanlı olabileceği üzere et tüketiminde de çoka kaçmamak gerektiğini hatırlattı.
