Galatasaray, Harika Lig’de Ankaragücü’nü mağlup ederek 3 yıl ortanın akabinde tekrar şampiyonluğa ulaştı. 23. şampiyonluğunu kazanan sarı-kırmılılı grup ile ilgili spor müellifleri değerlendirmelerde bulundu.
Spor muharrirlerinin değerlendirmesi şu biçimde:
Uğur Meleke: “Süper Lig’in yazılı olmayan kuralı şu: Galatasaray nisan ayına şampiyonluk yarışçısı olarak giriyorsa, genelde keyifli sona ulaşıyor. Galatasaray bir kupada final oynuyorsa çoğunlukla kazanıyor. Galatasaray bir bakıma bu ligin Real Madrid’i üzere. Kulübün karakteri ‘winner (kazanan). Bu dönem şampiyonluğu tahminen 30 Mayıs’ta ilan ettiler lakin kupayı aslında Ocak’ta ligde önder pozisyona geçtiklerinde kazanmışlar. Zira bir daha hiç duraksamadılar, hiç bakmadılar artlarına. Winner karakterli Galatasaray’ın dün de Ankara’da dizleri hiç titremedi. Karşılaşmanın rastgele bir anında kaza yapacakmış hissi vermediler izleyenlere. Olağan ki kazanan grubun kazanan santrforuna farklı bir parantez açmak lazım. Dönemi 7’nci haftada açabilmişti Icardi. Fakat 10’uncu haftada birinci 11’de oynayabildi. Dönemi Ekim’de değil Ağustos’ta açsa herhalde 30 barajını zorlayacaktı Arjantinli süperstar.” (Hürriyet)
“SPORUN ‘TEK TAŞ’ YÜZÜĞÜ ŞAMPİYONLUK”
Attila Gökçe: “Sporun “tek taş” yüzüğüdür şampiyonluk… Bir tanedir. Bir kümenin ya da kümenin içine sokamaz, her hesaba dahil edemezsiniz… Solo bir zafer, tek başına kazanılmış bir yarış ve “Benim” diyen bir haykırıştır. Galatasaray, Ankara deplasmanında alana yalnızca 11 şahısla çıkmadı. Onbir oyuncu görünen kısmıydı. Görünmeyen lakin hissedilen kalabalıklığı vardı aslında… 1959’dan beri süregelen büyük macerada 22 şampiyonlukla açık orta önde koşmanın deneyimini gururunu, öz itimadını de taşıyorlardı. Turgay Şeren’le, Metin Oktay’la Gündüz Kılıç ve Fatih Terim’le yazılan tarihin yeni sayfalarını imzalıyorlardı. Galatasaraylı futbolcular yerli-yabancı tek bir bütün olarak tıpkı havayı soluyup, birebir özgüvenle koşarak maraton ipini göğüslediler. Bu başarıda elbette Lider Dursun Özbek ve Lider Vekili Erden Timur’un kadrosu oluşturmada, finanse etmede değerli katkıları var. Pekala bu hoş pastayı hazırlayan usta kimdi? Elbette Okan Buruk ve yardımcıları… İcardi çileğiyle, Muslera mayasıyla Kerem aklıyla Toreira ve Oliveira sosuyla daima birlikte o denli tatlı bir zafer kazandılar ki… Ellerine, ayaklarına, emeklerine sağlık!” (Milliyet)
“ASIL KUTLAMA FENERBAHÇE MAÇINDA OLACAK”
Osman Şenher: “Galatasaray teknik yöneticisi Okan Buruk’u tebrik ederim. Yeni kurulmuş bir kadro, geç yapılan transferler, hazırlık kampına katılmamış futbolcular ve her hafta ömür biçilen bir teknik yönetici… Bütün aksiliklere karşın hoca grubunu şampiyon yaptı. Bu çok sıkıntı bir iş. Şampiyonluğa inandılar, taraftarlarına verdikleri kelamı tuttular. Bu şampiyonluk teknik adam, idare, futbolcular ve taraftarın kenetlenmesiyle geldi. 12. adamın hakkını yemeyelim. Nef Stadı’nda her hafta 47 bin seyirci, oyuncular kadar bu şampiyonluk için uğraş gösterdi. Dışarıdan gelen her tenkide duvar oldular. Hocasını, yöneticilerini eleştirenlerle gayret ettiler. Sonunda da Cumhuriyetimizin 100. yılında bu büyük zaferi hak ettiler. Dün gece Galatasaray ipi göğüsledi lakin temel maç haftaya Fenerbahçe derbisinde. Kutlamalarda çok büyük sürprizler olacakmış. 50 bin kişilik stada bilet için 570 bin kişi müracaat etmiş. Sarı-kırmızılılar için harika bir yıl oldu.” (Milliyet)
“DURSUN ÖZBEK HAKLI ÇIKTI”
Levent Tüzemen: “Başkan Dursun Özbek, misyona geldiği gün, “G.Saray, Cumhuriyet’in yüzüdür. 100. yılını kutlayacağımız bu periyotta şampiyon olmak istiyoruz” demişti. Lider Özbek’in dileği kabul oldu ve G.Saray, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yıl dönümünde şampiyonluğu kucakladı. Lider Dursun Özbek’in “G.Saray Cumhuriyet’in yüzüdür” kelamını doğrulayacak enteresan bir istatistik var. Profesyonelliğe geçişten itibaren Cumhuriyet’in 50. yılında (1973), 75. yılında (1998) ve 100. yılında (2023) daima Galatasaray şampiyon oldu. Dursun Özbek ve idaresi, G.Saray tarlasından yetişen ve Başakşehir ile şampiyonluk yaşayan, Akhisar ile kupa kaldıran Okan Buruk’u, kadronun başına getirerek büyük bir ihtilal yaptı. Okan Buruk’un yüzüne Allah güldü ve çalışkanlığının karşılığını tıpkı 30 yıl evvelki üzere bu defa hoca olarak Başkent’te Ankaragücü’nü yenerek alıp, G.Saray’ın şampiyonluk yaşamasını sağladı. Okan hoca, böylelikle kendisinden alınmak istenen prestiji, şampiyonlukla ve G.Saraylı kimliğiyle geri kazandı.” (Sabah)
