Kıbrıs Cumhuriyeti 1960’ta Türkiye, İngiltere ve Yunanistan ile Kıbrıs’taki Türk ve Rum toplumları ortasında 1959’da imzalanan Zürih ve Londra muahedeleriyle kurulmuş Rumlara ve Kıbrıs Türklerine anayasada eşit statü tanındı. Ancak cumhuriyetin kurulmasının gerisinde Rumlar, Kıbrıs Türklerinin adadaki varlıklarını bitirmeye ve Yunanistan ile birleşme çalışmalarına (ENOSİS) başladı. Bu maksatla Akritas Planı devreye sokuldu ve 1954 yılında bir Yunan askeri tarafından EOKA, Kıbrıs Türklerine karşı terör örgütü faaliyetlerini artırmaya başladı.
Yıllar içerisinde Türklere karşı şiddetlenen bu siyasetler karışışında 1974’te Kıbrıs’ta darbe yapılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti adadaki Türklerin varlığını korumak ve teminat altına almak için Kıbrıs Barış Harekâtı’nı gerçekleştirdi. Harekât boyunca 14- 15 Ağustos tarihlerinde Taşkent, Muratağa, Sandallar ve Atlılar köylerinde yaşayan Türklere karşı katliamlar gerçekleştirildi. Yaşanan katliamları 20 Temmuz’da Kıbrıs’a çıkan birinci bölük kumandanlarından olan Kıbrıs Gazisi Emekli Kıdemli Albay Mehmet Atıf Ürük Cumhuriyet’e anlattı.
(Sağdan ikinci Mehmet Atıf Ürük)
‘KUŞATMA KALDIRILMADI’
22 Temmuz prestijiyle ile ateşkes ilan edildiğini söyleyen Ürük, “I. ve II. barış harekâtı sırasında bir ateşkes yapılmıştı ancak Rumlar ateşkese karşın Taşkent köyündeki kuşatmayı kaldırmamıştı. Türkler ise bölgeyi terk edemiyordu zira güneyde de Rumlar vardı. Türkleri ayakta tutan Türk askerinin gelmesiydi” dedi.
‘83 TÜRK ERKEĞİ’
Türk askerinin karşısına çıkamayan EOKA-B’nin, Türk köylerine atağa başladığını tabir eden Ürük, “Taşkent ve civar köylerde yaşayan Rumlar saat 11 sıralarında Taşkent köyünde harekete geçerek 83 Türk erkeğini metruk bir yere götürdü. Sonraki gün otobüsle gelen Rumlar, 83 kişiyi esir kampına götüreceğini söyleyerek otobüslere bindirdi. Ama otobüsler dağ yoluna saptı. Bir doruğun yamacında buldozerle açılmış çukurlar vardı. Rumlar Türklere yere oturmalarını, üstlerini çıkarmalarını yiyecekleri varsa yemelerini söyledi lakin bunları beklemeden ellerindeki silahlarla seri atışa başladılar. Bir tek 14 yaşında bir genç hayatta kalmıştı ve olayı Türk birliklerine iletti. Rumlar daha sonra öbür Türk köylerine giderek köylerdeki çocuk, bayan ve erkekleri katlettiler” dedi.