MEHMET ALİ SANLIKOL ‘TURKİSH HİPSTER: TALES FROM SWİNG TO PSYCHEDELİC’ (DÜNYA)
1993 yılından bu yana Boston’da yaşayan bestekar, piyanist, multi-enstrümantalist Mehmet Ali Sanlıkol’un Whatsnext? projesi ile kaydettiği “Turkish Hipster”, alt başlığından anlaşılacağı üzere swing’ten saykodelik müziğe uzanan kültürlerarası bir keşif seyahati.
Sanlıkol kalabalık caz orkestrası için yazılmış beste ve düzenlemelerin yer aldığı yedinci albümünde, big band formatına dönerek dünyanın dört bir yanındaki müzik kültürlerini birbirine halatla bağlayan bir sisteme başvuruyor. Altmışlı yetmişli yıllarda Okay Temiz’lerin neslinin bıraktığı mirası da kucaklıyor. Sayısız çalgı çalıyor, tamamı Amerikalı 28 kişilik kalabalık bir konuk listesini ağırlıyor. Bunlar ortasından davulcu Antonio Sanchez, klarnetçi Anat Cohen ve alto saksofoncu Miguel Zenón öne çıkarken albümün çalgıcılık istikameti parmak ısırtıyor. Bilhassa Türk-Osmanlı müziğini Amerikalılara çaldırması dikkat çekiyor. Değişik yorumdan biri Erkin Koray’a ilişkin “Estarabim”. Sanlıkol albüme verdiği isim ve alt başlıkla kendi müzikal seyahatini tanım ediyor. Bu yol yenilikçi, çağdaş bir yol, geçmişe ve kültürlere saygılı entelektüel bir yol. Bu yol yetmişlerin funk’ından yerli saykodeliğe, Brezilya cazından Amerikan hip-hop’ına kadar uzanıyor.
MELEK ‘MANİFESTO’ (TAMAR RECORDS)
Melek, doksanlı yılların en enteresan topluluklarından biri olan Cultus’ın solisti Burak Atalay’ın iki dostu basçı Fuat Güney ile davulcu Okaner Ertuğrul’la yaptığı işbirliğinin sonucu. 2010 yılından bu yana beraberler lakin mevcudiyet müddetleriyle aksi orantılı sayıda esere sahipler. Yılda ortalama bir müzik.
İlk kısaçalarları (EP) “Feriştah”ı 2020, “Kor”u bundan bir yıl sonra çıkarmışlardı. Dört müzikten oluşan “Manifesto”, topluluğun üçüncü kısaçaları.
Adına aldanmayın; insanın ruhunu okşamıyor, bilakis kaşıyorlar. Üç şahıstan çok daha fazla ses çıkarıyorlar. Doksanların ruhunu bugünün müzikal anlayışlarıyla tanıştırıyorlar.
Açılıştaki “Ester”, brit-pop ile elektro-pop’un evliliğinde doğmuş olsa da sonraki “Hücre”, “Manifesto” ve “Pelerin” isimli kesimlerde Melek’in Black Sabbath’vari bir soundla metalden hard’n heavy’ye uzanan sert yüzü beliriyor; dünyanın karanlık gidişatına karşı yazılmış isyankâr kelamlar öne çıkıyor. Kelamlar, Kargo’dan MŞŞ olarak tanıdığımız şair müzisyen Mehmet Şenol Şişli’ye ilişkin.
Melek, gençlik günlerinin hırçınlığını anan, nostaljik-romantik-modern üç adamın dünyaya yeni gelenlere nesillerinin nefesini üfleyen delikanlıca bir tecrübe. Keşke daha fazla çalsalar, kayıt yapıp yayınlasalar.